“Bursa itfaiyesi İYİ yolda” Özgür cihan BERK 15.07.2016 tarihli CUMA yazısı.
Yangınların manevi acılarının yanında, hep arta kalan bir de “maddi” kayıpları söz konusu olur. Kimi vatandaş “ekmek teknesinin yanışını yaşlı gözlerle izler”; kimi ise yanan bir arabada sıkışan kişiyi kurtaramamanın hüznünü yaşar.
Ancak bunlar yangınların manevi boyutu olduğu kadar bir de işin maddi boyutu söz konusu oluyor.
Fabrika yangınlarında sigorta süreci ve yangın öncesinde risk primi ve risk analizi olgusu,
Hastane yangınlarında zarar gören birimlerin iş görememezliği…
Orman yangınlarında çevresel tahribat ve endirekt olarak ekonomiye verdiği zararlar ortaya çıkarken, ülkemizin iklimini de yanan ormanlar bozmaya devam etmektedir.
Bu anlamda geçtiğimiz günlerde işin erbabından, işe gönül vermiş en yüksek makamdan bu konularla ilgili bilgi alalım istedim; sonuçta Bursa İtfaiye Daire Başkanı Sayın Orhan Doğan’ın sıcak ev sahipliğinde ciddi görüşme sağladık.
Orhan Bey, işin mutfağından yetişmiş, bir itfaiye çavuşuyken, sebatla, ciddiyet ve azimle çalışmış özel bir “itfaiyecidir”. En alt mevkiden en üst mevkiiye yükselebilme azmini gösterebilecek kadar işine aşık bir kişi.
Bu anlamda başından geçen pek çok yangın müdahale anısını, ölümle defalarca burun buruna geldiği anları kaleme alarak bir ilke imza atmış ve “Yangın Var” isimli kitabını derleyip bastırmış.
Kitapta itfaiyecilerle ilgili pek çok bilinmeyen durumu anlatıyor; itfaiyeci genç meslektaşlarına pek çok öğütler veriyor. Kitapta bir mesaj da halkımıza veriliyor: “itfaiyeciliğin dışarıdan göründüğü gibi bir meslek olmadığını, yangınların sürekli olmasa bile, yangınları önleyici faaliyet yapıldığını ve bu yüzden yangınların azaldığını ve en nihayetinde bu meslekte ölümün en ciddi gerçek olarak itfaiyecilerin karşısına çıktığını” anlatmak istiyor.
Gerçekten de, itfaiyede “yangına müdahale” yapılan işlerden sadece bir tanesini yansıtmaktadır. Yangın çıkmaması için geliştirilen sivil savunma ve önleyici hizmetler işlerin ana yükünü teşkil etmektedir. Yani bir kısım halk tarafından iddia edildiği şekilde itfaiyecilerin “yangından yangına” çalışmaları gibi bir durum söz konusu olmamaktadır.
İtfaiyenin durumunun düzeldiğini gösteren indikatörler ise,
Yangın çıkış sayısında azalma,
Yangına müdahale zamanı,
Ölü, yaralıların azalması,
İlk yardımda pek çok kişinin hayatını kurtarması
Gibi göstergeler söz konusu.
Hacim olarak da 12 yıl önceye göre çok fazla büyüyen Bursa yangın teşkilatı, çalışanlarına sağladığı maddi avantajlar ile de öne çıkıyor ve artık istenilen, çalışmak için özlenen meslekler arasına giriyor.
Elbette, bu başarıyı son yıllarda gelişen profesyonel yönetime borçluyuz. Üstte de belirttiğim gibi Sayın Orhan Doğan, işe alımlarda “kadrolu alımları” tercih ediyor ve ana işlerde asla taşeron çalıştırmıyor. Yangına müdahale ve önleyici hizmetlerdeki başarıyı artıran en önemli unsur kuşkusuz motivasyon. Motivasyonu sağlamanın öncelikli yolu ise kadrolu ve iş garantili çalışmaktan geçiyor. Bunun haricinde itfaiyecilerin sıkıntılarını bizzat tabandan gelen bir kişi olduğu için bilen Orhan Başkan, motivasyona çok önem veriyor.
Son zamanlarda Bursa itfaiyesinin gerçekleştirdiği güzel bir proje olarak “gönüllü itfaiyecilik” kavramı karşımıza çıkıyor. Buna göre, itfaiye teşkilatı kurulmasının mümkün olmadığı sapa, geri kalmış ve üç beş senede bir yangın çıkan yerlerde gönüllü itfaiyecilik kavramı geliştirilmiş ve teşvik edilmiş. Bu kapsamda pek çok gönüllü eğitilmiş ve çıkan yangınlarda müdahale performansları parmak ısırttırmış. Sonuçta güzel bir proje olarak bu durum tarihe geçmiş.
Elbette Bursa itfaiyesinin kahramanlıkları ve başarıları anlatmakla bitmez. İtfaiyenin Bursa ayağında pek çok Avrupa ülkesi yangın teşkilatından daha profesyonel çalışıldığını belirterek yazımızı sonlandıralım.
Herkese mutlu bir hafta sonu dilerim.